Bir korku filminden çok daha fazlası
- theatr_ffilm
- 30 Mar 2020
- 2 dakikada okunur
Geçtiğimiz günlerde İspanya yapımı bilim kurgu/gerilim filmi The Platform (El hoyo) Netflix sayesinde izleyiciyle buluştu. Son zamanlardaki en özgün işlerden birisi olarak karşımıza çıkan film, gelecekte olabilecek bir distopyayı bizlere sunuyor. ‘The Hole’ (Delik) denilen ve onlarca kattan oluşan bir hapishane konseptiyle karşı karşıyayız. Burada ya mahkumlar var ya da ‘diploma’ almak için gelen gönüllerin varlığından söz ediyoruz. Çocukların girişinin yasak olduğu bu hapishanede yemekler en üst kattan itibaren aşağı doğru belli zaman aralıklarıyla gezdiriliyor. Bu süre zarfında en güzel yemekler üst kattakilerin midesine girerken aşağılara doğru indikçe oradaki insanların ya üsttekilerin artıklarıyla beslendiklerini ya da hiçbir yiyecek bulamadan kaderlerine razı olduklarını görüyoruz.

sosyal sınıflar ve sembolizm
Ana karakter Goreng diploma uğruna gönüllü bir şekilde buraya katılanlardan biri. Goreng filmin başında oda arkadaşı Trimagasi’yle beraber 48. katta uyanıyor. Başlangıçta hiçbir şeye anlam veremiyor, üstteki insanların açgözlülüğü ve alttakilerin sinirli tavırları Trimagasi için oldukça normal, kendisi de zaten altındakilerin yemeklerine ve onlara karşı pek de iyi davranan birisi değil. Bu yaşlı adamla olan sohbetler başladığında anlıyoruz ki Trimagasi mevcut katına şükreden bir insan. Goreng’e sürekli ne yapması gerektiğini söylerken, alt katlardaki insanların adeta ölüm orucunda olduğunu söylerken bir nevi hâlinden memnun olduğunu dile getiriyor. Üst kattakilerin rahatında da pek fazla gözü yok bu yaşlı adamın. Özellikle filmde söylediği şu söz onun bu minnettarlığını kanıtlar nitelikte: ‘‘Yukarıda durmak fazla düşündürür.’’ (1. kat en tepede, aşağılara doğru gittikçe 100. 200. katları görüyoruz). Yavaş yavaş tüm bu katlarda yaşananlar ve insanların psikolojisi tanıdık gelmeye başlıyor. Adeta kapitalist düzendeki sınıflar gibiler: Yemeği en güzel anını yakalayan zengin üst sınıf, üst sınıf kadar olmasa da karnını doyurabilen orta sınıf ve yemek bulmak için kaderine teslim olmuş alt sınıf. İkili bulundukları kat itibariyle bir orta sınıf mensubu hayatı yaşıyorlar. Marksizm’in de dediği gibi işçi sınıfı sömürerek hayat standardını sağlayan ama üst sınıf mensupların tarafından da sömürülen ara bir sınıf orta sınıf. Filmde de Trimagasi karakteri bu sınıfın bir sembolü olacak şekilde davranışlarla başlatıyor filmi. Üsttekilerin artıklarına karşı çıkamayan, altındakileri de hor gören bir isim.
Kırılma Noktası: Eyleme Geçme

Platfromda her ay mahkûmlar gazla uyutularak farklı katlarda uyandırılıyor. Bir önceki ay 6. katta olan birisi
200. katta uyanabildiği gibi 100. kattaki de 2. katta uyanabiliyor. Yiyecek yemek bile bulamazken bir anda krallar dairesine çıkan insan aynı zorbalığı altındakilere intikam alırcasına yapıyor ve bu iğrenç çark dönmeye devam ediyor ta ki Goreng’in canına tak edene kadar. Ana karakter her kattaki insanların kendine yetecek kadar yemek yediği takdirde kaynakların yeterli gelebileceğini düşünmeye başlıyor. Bu noktada 6. katta uyandığı ay eline geçen bu fırsatı arkadaşıyla beraber tehlikeli bir yolculuğa çıkma pahasına değerlendirmek istiyor. Yemek platformuyla beraber neredeyse 300 kat boyunca aşağı doğru hareket halinde yemekleri bir yandan korumak diğer yandan ihtiyaç sahiplerine akıllarındaki ölçü kadarıyla dağıtmak gayeleri haline geliyor. Adeta bir sosyalist devrim peşine düşüyorlar. Asıl yapılması gerekense en altta kata kadar indikten sonra platformla beraber en üst kata çıkmak ve devrimi tamamlamak. Önceki oda arkadaşlarından olan ve aynı zamanda platformda önceden çalışmış Imoguiri tatlı dille altındakilere yeterli porsiyonda yemek yemelerini rica ederken başarısız oluşu Goreng’i eyleme geçme yönünde tetikliyor ve hakkaniyet uğruna sonu bilinmeyen bir çukurun dibine doğru yolculuk başlıyor. Sonunda olacaklara açık kapı bırakılsa da Goreng hedefine bir anlamda ulaşmış oluyor. 
Comentários